Lohusalık ve Emme Problemleri

Doğum sonrası ağrı
Doğum biter bitmez belki daha doğru düzgün çocuğunuzu kucaklayamadan ilk yaşayacağınız şey rahim kasılmaları. Regl döneminden biraz daha ağrılı olan bu durum belki de dört beş saat sizi yatağa çakabilir. Aralarda mutlaka emzireceksiniz. Emzirirken bu kasılmalar şiddetlenecek hatta neredeyse içinizde bir bebek daha var sanacaksınız. Özellikle sezaryenden sonra doğum sonrası hareket esnasında oluşan ağrılar yüzünden bir hafta bebeğinizin bakımı için yardıma ihtiyacınız olacak. En zor taraflarından birisi de ilk gün ağrılar içindeyken doğru emzirme pozisyonunu bulmakta zorlanacaksınız. Hemşire sezaryenden bir saat sonra bebeğimi karnımın üstüne koymuştu. Acıdan ulumuştum.

Peki lohusalıkta karşılaşabileceğiniz ciddi sağlık problemleri neler? Bir de pimpirikli anneden dinleyin.
Atoni: Genellikle doğum anında oluşan bu problemde rahim kasılıyor ve kanaması durmuyor. Eğer iyi bir doktorun elindeyseniz rahimin alınmasıyla durum kurtarılıyor. Yoksa kan kaybından ölüm kaçınılmaz oluyor.
Emboli: Her operasyonda bu risk olsa da yeni doğum yapan bayanlarda amniyon sıvısı embolisi oluyor. Emboli sonrası ölüm ya da felç tablosu gibi ciddi sonuçlar oluşabiliyor.
Enfeksiyon: Doğum sonrası oluşabileceği gibi lohusalık boyunca oluşabilir. Çok ciddi boyutlara ulaşan doğum sonrası enfeksiyonu geçiren bir hastam vardı. Hatta emboli ya da preeklemsi sanmıştım. Hani doğum sonrası annenin kırk gün mezarı açık olur derler ya doğruymuş. O yüzden yara bakımı, dinlenme ve doğum sonrası doktor kontrolleri ihmal edilmemeli.

Doğum sonrası bakım
Sezaryen sonrası benim dikişlerim alınmadı. Ertesi gün hemşire bir sprey sıktı. Doktor yara izinin az olması için günde üç defa kullanmak üzere krem verdi. Lohusalıkta ilk hafta ve kırkıncı günün sonunda doktor kontrolleri var. Ultrasonda kanama ve diğer şeyler kontrol ediliyor. Doktor bana ilk hafta karnımın toplanması için korse verdi. Sezaryenden çıkınca zaten sekiz aylık hamile gibiydim. İlk hafta sonunda dört aylık gibiydim. Yani karın hemen toplanmıyor. Hatta normal doğumda dahi hemen toplanmıyormuş. Korseyi lohusalık boyunca her gün kullandım.

Bir lohusalık kabusu emme problemleri:
Herkes lohusalık depresyonu ve lohusalık hüznünden bahsediyor. Benim bir hafta sürdü. Onun da en önemli sebebi emme problemimizdi. Çocuk ne yaptıysam ememedi. Hadi ilk gün kucağıma alamadım dedim. Sonra şekilden şekile girdim olmadı. Sonra meme ucum yok galiba dedim. Silikon meme ucu aldım. En azından sütün yok herhalde diyenlere karşın sütün nasıl çocuğun ağzına aktığını görmüş oldum ama yine bir işe yaramadı. Gerizekalı çocuk doktoru emmesinde problem yok siz beslememişsiniz gibi şeyler söyledi. Ama meğerse emme problemi varmış. Bir de özel hastaneye bir sürü para ödedim. Sonra devlet hastanesinde doğru düzgün bir çocuk doktoru buldum.

Emme problemine karşı neler yaptım:
Öncelikle emzirmeyi denemekten asla vazgeçmedim. Çünkü anne sütü çok önemliydi. Çocuk her ağladığında beslemeye çalıştım. Ağlamasa da iki üç saat aralıklarla beslemeye devam ettim. Beslenme rutinimiz sırayla şu şekildeydi:
1. Direkt memeden emzirme
2. Sağdığım sütü biberonla verme
3. Biberonla mama verme
İlk ayın sonunda sağdığım süt epey arttığı için mama fazla gelmeye başladı o yüzden çok azalttım. Doktor kilo alımını yeterli bulup kesebilirsin dedi. İkinci ayın sonunda da direkt memeye geçtim ve çok rahatladım. Tesadüf mü bilmiyorum ama tam anlamıyla emebilmeye başlaması emziğe başladıktan sonra oldu. Emziğe üçüncü haftanın sonunda başlamıştım. Bana göre asıl problem çene kaslarının zayıf olmasıydı. Fakat onun dışında da şu problemlerimiz vardı.

Memeden sütün hızlı fışkırması: Bebecik emmeye başlayınca süt memeden bir anda fışkırıyordu. Bu da bebeğin tıkanmasına yol açıyordu. Ben de emzirmeye başlamadan hemen önce fışkıran kısmı sağmaya başladım böylelikle sağdığım süt miktarı arttı.

Sütün yetmemesi: Eğer bebek emmiyorsa süt azalıyor. Pompayla süt miktarı arttırılabiliyor. Ben bebek emmediği sürece pompayla birlikte yaşadım. Evdeki kalabalık bitince üstümü başımı çıkardım. Ve ne zaman sütün sızdığını görsem başladım pompalamaya. Neredeyse yirmi dört saatimi buna ayırdım ama değdi. Çünkü bebeklerin anne sütü alabilmesi çok önemli. Bunun dışında süt yetmemesi durumu çelişkili olabiliyor. Dikkat etmek lazım. Ebeler ve doktorlar hemen sütün yetmiyor mamaya başla diyebiliyor. Bunu ölçmek için pompayla bakın diyebilirler ama bu hataya düşmeyin çünkü bebek emince pompadan daha fazla süt emiyor. Diğer bir yanlış hemşirelerin bebekleri yirmi dakikadan fazla emzirmeyin uyarısı. Sebebi de alışır diyeymiş. Tracy Hogg’a göre bebekler iki aya kadar 45 dakikada ancak doyacak kadar emebiliyor. Sonuçta çenesi sütü hızlı çekecek kadar kuvvetli değil. Ben çocuk bırakana kadar emzirdim. Bazen 60 dakikayı bile buldu. Son olarak asla mama vermeyin kuralına da uymayın. Ben mamanın çok iyi bir şey olduğuna inanmıyorum. Ancak en azından ilk hafta fizyolojik sarılık riski geçene kadar yetmediği yerde mama verin. Yine de mama vermeden önce elinizden geldiği kadar emzirmeye çalışın yoksa sütünüz azalır.

Meme ucu problemleri: Bebeğim bir ayın sonunda emebilmeye başladıktan sonra meme ucumda yaralar oluşmaya başladı. Halbuki doğumdan itibaren her emzirme denememde krem sürmüştüm. Meme ucu kullanmaya başlasam da bana mısın demedi ve çok ciddi acılar çekmeye başladım. Acının devam etme sebebi yara olmasına rağmen emzirmeye devam etme. Etmek de zorundaydım çünkü annelik bu demek. Anne olmak isteyenler ve hamileler doğumdaki acıdan korkuyor ama kimse bu acıdan bahsetmiyor. Halbuki çoğu anne bu deneyimin sezaryenden daha acılı olduğunu söylüyor. Buna ben de katılıyorum. Zeytin yağı ve ayva çekirdeği jölesi de kullandım ama en çok lanolinli krem işe yaradı.

Mastit: Bebeğim emmeye başlayınca ama yeteri kadar ememeyince memenin anatomisi ve fizyolojisi allak bullak oldu ve sonuç olarak iki memeden de mastit oldum. Bu da çok acılı ve ateşli bir durum. Meme şişiyor, kızarıyor ve çok acıyor. Sıcak su torbası, sıcak duş, masaj ve pompa en iyi mastit tedavisi uygulamalarından. Ama yine de benimki hızlıca geçmedi, süründürdü.

Sonuç olarak lohusalık ve sonraki birkaç hafta anlaşıldığı üzere kolay olmadı. Ama anladım ki yaşadığım bu zorluklar sadece alışma süreciymiş ve gerekliymiş. Bir süre sonra hepsi geçti ve her şey çok kolaylaştı. Ama altını çizmem gereken en önemli nokta emzirmeye çok emek harcamam ve buna değmesiydi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir