Okuduğum Kutsal Kitaplar

Din olgusunun toplumda büyük bir yeri olduğu şüphesiz. Ancak girdiğim ortamlarda gördüğüm kadarıyla belli bir standartı olmayan, toplumdan topluma hatta şehirden şehire hatta ve hatta gruptan gruba neredeyse kişiden kişiye değişen bir şey olduğunu keşfettim. İnsanlar tuvalete hangi ayakla gireceğine kadar dini kuralları araştırırken kendi doğrumu kendim bulabilecek mantıktaydım hep. Ama çevremdeki insanları ve toplumu daha iyi anlamak için kutsal kitapları okunmaya karar verdim. Önceliği Kuran-ı Kerim’e verdim ve tabii ki dünyanın diğer bölgelerinde neler döndüğünü de anlamak için diğer kutsal kitapları hem okudum hem de araştırdım.

Kuran-ı Kerim:

Müslüman toplumdan geldiğim için elbette ki benim için en önemli kutsal kitap Kuran’dı. Dine ilgim çok küçük yaşlarda hem de hiç kimsenin yönlendirmesi olmaksızın başlamıştı. Dile de yatkınlığımın olmasıyla yıllar boyu arapça Kuran okumuştum. Ancak dini kuralları öğrendikçe dinin kadını ikinci sınıfa indirgemesi ve mantık dışılıklar yüzünden yaşım büyüdükçe sorgulamaya başladım ve açıkçası soğuyup uzaklaştım. Allah inancım asla zedelenmedi. Tam tersi ben Yaradanı tüm bu öğrendiğim safsata ve sevgisizlikle alakalı göremiyor hayal edemeyeceğim kadar yüce olduğunu düşünüyordum.

Kutsal kitapları okuyup araştırmaya başladığımda Kurandaki din adlı bir kaynak tarafından aydınlandım. Aslında Kuran’da zannettiğim şeyler yazmıyordu bile. Sonra araştırmaya devam ettim. Emeviler döneminde Peygamberimiz öldükten yüzlerce yıl sonra hadisler yazılmaya başlamış yıllar içinde Osmanlı döneminde de hatta günümüze kadar din değişmeye devam etmiş. Daha halifeler döneminde Kuran kitap haline getirildiği ve değişmediği için daha rahat bir yönetim amaçlı Kuran’ın okunmaması gerektiği okunsa dahi özel din adamlarının tekelinde hadis ışığında yorumlanması gerektiği buyrulmuş. Piyasadaki Kuran’ların çoğunda bu amaçlı yazar yorumu bulunmakta. En yorumsuz Kuran için Yaşar Nuri Öztürk ve Edip Yüksel çevirilerini okudum.

Ne zaman yazıldı?

Kuran-ı Kerim peygamber öldükten hemen sonra yazılmaya başlamış Hz. Osman döneminde kitaplaştırılmış ve ondan sonra daha rahat okunması açısından hareke vb hariç hiçbir şekilde değiştirilmemiştir. Semavi dinler arasında kutsal kitabı peygamberin ölümünden hemen sonra yazılan ve değiştirilmemiş olan kitap bizimki. Yakın zamanda Yemen’de bir kazıda elimizdeki kitaptan daha eski ve tahrif geldiği kanıtlanmış bir Kuran bulundu. Sonra bu haber yalanlandı.

İleri araştırmalar:

Halka gösterilen din harici daha derin bir anlayış olduğunu fark ettim. Yani bir taraf alfabe öğrenirken öteki taraf ileri okuma tekniklerinde gibi düşünülebilir. Bu her dinde varmış ve ezoterizm deniliyormuş. Biz de tasavvuf deniliyor. Daha derin araştırmak isteyenler bektaşilik, mesnevi gibi akımları araştırabilir.

Yeni Ahit

Hristiyanların kutsal kitabı yeni ahitle devam ettim okumaya. Yeni ahitin ilk dört kitabı Matta, Markos, Luka ve Yuhanna incili oluşturuyor ve yeni ahit aslında bu dört kitaptan çok daha fazlası. Yarısından fazlası Hz. İsa’yı hiç görmemiş ama hristiyan inancını yaymada çok etkili biri olan Pavlus tarafından yazılmış. İlk dört kitabın başlıkları aynı zamanda yazarları. Bunlardan sadece Matta ve Yuhanna havari. Yeni ahit içinde Petrus gibi başka havarilerin de bölümleri var.

Ne zaman yazılmış?

İncil Hz. İsa’nın ölümünden yaklaşık 400 yıl sonra binlerce el yazması arasından o zamanın din adamlarınca toplanmış. Markos ve Luka kitapları Hz. İsa yaşarkenki kadar eski, yazarı bilinmeyen iki el yazmasının ışığında yazıldığı diğer ikisi de havari olduğu için İncil olarak kabul edilmiş. Yıllar sonra başka kazılardan yüzlerce el yazması çıkmıştır.

Bize göre en doğru İncil:

Müslümanların inandığı Barnabas incili adındaki İncil 14. Yüzyılda yazılmış incille uzaktan yakından alakası olmayan bir kitaptır. İncil olduğu yalandır. Piyasada Barnabas incili olduğu iddia edilen İncil harici, kazılarda Barnabas adlı havarinin yazdığı gerçek apostelın kodexi bulunabilir.

Eski Ahit:

Yahudilerin kutsal kitabının adı hıristiyanlarca eski ahit yahudilerce tanah, bize göre eski ahitin ilk 5 bölümü tevrat, yahudilerce tora olarak adlandırılıyor. Hz. Musa öldükten yüzlerce yıl sonra tahrif edilmiştir. Kimine göre Hz. Musa’ya sadece 10 emir inmiş. Bu tabletler savaşlarda yakılıp kül edilmiştir. İçindeki mezmurlar bölümü bizim zebur olarak adlandırdığımız Hz. Davut’a inen kitaptır.

İleri araştırmalar:

Yahudi ezoterizmi kabala olarak geçiyor. Bununla ilgili sefer yezirah, zohar gibi kitaplar var.

Bahavat Gita:

Hindu kutsal kitabı. Diğer kutsal kitapların çoğunda olduğu gibi ayetler farklı anlamlara gelebiliyor. O yüzden dikkatli okumak gerekiyor. Bahavat Gita aslında çok daha uzun bir mitin bir bölümü. İlk dine sahip topluluğun vedalar olduğunu bu mitin de vedalardan geldiğini düşünürsek ilgilenenler için değerli bir kaynak. Çok eski olduğu için kimin yazdığı belli değil.

Bardo Todol:

Tibet ölüler kitabı da denilen bu kitap okuduğum en ilginç kitaplardan. Ruhun öldükten sonraki serüvenini anlatıyor. Tibet rahipleri bu kitabı ölülerin arkasından 40 gün okuyarak ruha yol gösterdiğine inanıyor. Ancak olumden sonrasiyla ilgili en ayrintili kitap oldugunu soyleyebilirim. Ilgilenenlerin kesinlikle okumasi gerekiyor.

Diger peygamberlere inen kitaplar:

Kuran-i Kerim’e gore baska peygamberlere inen kitaplar var. Aslinda Kuran’a gore baska kitaplari dinin kaynagi olarak almamaliyiz. Bu durumda Kuran’dan yillar sonra yazilmis dini kitaplara uymali miyiz bir tartisma konusu. Kaldi ki su an din adi altinda yapilan tum ritueller ve davranis kaliplarinin neredeyse hicbiri Kuran’da yok. Zaten Kuran’da her sey ayrintili bir sekilde tarif edilmedigi icin insanlar baska kitaplara ihtiyac duymus. Peygamberimiz de boyle yaparmis deniliyor ancak yillar sonra yazilan bu kitaplar gercekten peygamberimizin goruslerini mi yansitiyor ya da daha cok bir toplumun yasayis tarzini ve kulturunu mu yansitiyor bilmiyoruz. Kultur ve gelenekler elbette ki toplumlar icin gerekli ancak din olgusu daha cok bir dusunce bicimi mi, kultur ve donemin gelenekleri kavramindan ayrilmasi mi gerekiyor bilmiyorum ama bana sanki ayri tutulmasi gerekiyor gibi geliyor. Bugun din adi altinda yapilanlarin cogu daha cok toplumsal aliskanliklar ve kultur gibi geliyor ki maalesef kultur degisen bir sey. Ancak insani hayvandan ayiran dusunme, merak etme, arastirma, empati gibi seyler bana daha cok dinsel gibi geliyor. Yani bu durumda dini ilimden ayirmak guc gibi ancak ilim ve bilim dedigimiz sey dine gore daha az kapsamli gibi cunku bugun bilim dedigimiz sey su zamana kadar ogrendigimiz cok kisitli alanin toplami gibi geliyor.

Konuyu dagittim ama Kuran’a gore Kuran’dan baska kitaplara guvenmemek gerektigini anlamama ragmen diger kitaplari da arastirdim. Kuran’da bahsedilmis olmasi pesine dusmem gerektirdigi fikrini uyandirdi cunku. Ancak bu buldugum kitaplarin tahrif edilmis oldugunu bilerek okudum.

Brahmanizm ve Avesta

Ilk dini gruplardan olan Brahmanlarin liderinin Hz. Ibrahim oldugu soyleniyor. Bu durumda hindu dinlerinin kokeni Hz. Ibrahim’e dayaniyor olabilir mi? Ancak cografyalar uymuyor acikcasi. Ancak belki de bir goc gerceklesmistir kimbilir?

Bir baska kaynaga gore de kaynagi Mezapotamya olan Avesta adinda kutsal olduguna inanilan kitap Hz. Ibrahim’e atfedilmistir. Kitabin tam metnini bulamasam da buldugum kismini okudum.

Enoch’un Kitabi

1800’lerde ortaya cikan bu el yazmasi kitap yine bir kismi yok olmus olsa da Hz. Idris’e ait oldugu iddia ediliyor. Kitapta devlere ve cok enteresan imgelemlere yer verilmis.

Ilk Dinler

Peki ilk kutsal kitap hangisiydi. Belki de Kuran’da yer verilmeyen rituellerin ayrintisina ilk dinlerde yer verilmisti. Turklerin ilk dini samanizmin blinen bilinmeyen rituelleri var. Davulla, dansla yapilan imgelemler var. Su donem neosamanizm diye bir akim ortaya cikti. O yuzden buldugunuz bilgiler samanizmden mi neosamanizmden mi oldugunu ayirmasi guc. Ancak davulla yapilan rituellere bir goz atilabilir ki Mevlevi rituellerine aslinda cok benzedigini dusunmekteyim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir